Bizim Lehimize Olmayan Seçimler

2024 Yazar: Harry Day | [email protected]. Son düzenleme: 2023-12-17 15:55

Bazen kendimizle bir anlaşmaya varmaya çalışırız ama bunu yanlış koşullarda yaparız.

Örneğin evli bir adam hoşlandığı bir kızla tanışır. Önce bu tutkudan kaçmaya çalışır, sonra da onunla iletişim kurmanın yollarını bulur. Kendi kendine şöyle diyor: "Pekala, sadece arkadaş olabilirim, çünkü bunda yanlış bir şey yok." İlk bakışta, hayır. Ancak bu bir aldatmacadır. Gerçekten ne istediği konusunda değil, vicdanıyla hemfikirdi.

Başka bir örnek. Kız adamla tanışır. Ondan gerçekten hoşlanıyor. Genç adam, istediği ilişkiye hazır olmadığını dile getiriyor.

Ve bu durumda kız kendisiyle nasıl hemfikir?

Bir erkekle birlikte olması için onun sunduğu şartlara göre binlerce neden bulur. İsteklerinin tersini kabul etmek için kendi kendisiyle hemfikirdi.

Bir örnek daha. Adam kötü bir şey yaptı. Aynı zamanda birçok kişiye bu şekilde davranır. Davranışı, düşünce tarzı ve algısı benim değerlerime uymuyor. Ama bu kişiye çekilmemin içsel nedenleri var. Ne yapıyorum ben? Davranışını haklı çıkarmayı seçiyorum.

Kimin lehine bir seçim yapıyoruz? Neden kendimize zarar vermeyi seçelim?

Neyin iyi olduğunu seçmeyi öğrenmeliyiz.

Evli bir adam sadece gerçekten istediği ilişkide onun sempatisiyle olamamanın acısını çekecektir. Buna eşe karşı suçluluk duygusu eklenecektir. Kendi içindeki tutku ateşini söndürmemeyi, ondan bir ateş yakmayı kabul etti. "Arkadaşına" ne kadar yakınlaşırsa, kendi aleyhine o kadar çok müzakere eder. Bu durumda, onun gerçek arzusunu anlamanız ve bir karar vermeniz gerekir.

Bir erkek bir kızla birlikte olmak istemiyorsa, onunla olmamalısın. Kızlar böyle bir ilişkiye girdiklerinde fenomeni desteklediklerini, yaydıklarını ve bundan muzdarip olduklarını beyan ederler. Böyle bir ilişki içinde olan erkek, kendi içindeki erkek enerjisini ve erkekliği yok eder, para akışını engeller, erkek olarak kendini zayıflatır.

Herkes böyle bir ilişkinin ince ayrıntılarını bilmiyor. Ancak buradaki asıl şey, kızın bu konuda kendisiyle aynı fikirde olmamasıdır. Kendi kendine şöyle bir şey söylemek zorundaydı: “Nedenleri umurumda değil, bana istemediğimi sunuyor, yani bu benim erkeğim değil” ya da “veremeyecek birine bu kadar ilgi duyuyorsam. ben ne istiyorum, çekiciliğimin arkasında ne var? Bu kişi aracılığıyla gerçekten neyi telafi etmek istiyorum? Benim için değeri nedir?"

Başkalarının değerlerimize aykırı, sınırlarımıza dokunan, sonunda bizi inciten davranışlarını açıklamaya başladığımızda hem kurtarıcı hem de kurban rolüne düşüyoruz. Şunu söyleyeceğim: KİMSE KURTARMAMALI! Bu bizim kişisel yanılgımız. Kişi, istediği ve kendisine uygun olduğu gibi davranır. Eylemlerini düşünmüyorsa, bu kendi işidir. Bu tür insanların sebepleriyle ilgilenmemeliyiz. Onlarla iletişim kurmanın ve onları kurtarmanın bizim için neden bu kadar önemli olduğuyla ilgilenmeliyiz.

Gerçek arzularımıza karşı kendimizle pazarlık ettiğimizde, geçici bir zevk isteriz. Bu kısa vadeli bir sözleşmedir. Bundan elde ettiğimiz şey uzun sürmez, çünkü aslında gerçek arzumuza ihanet etmişizdir. Bu konuda değil kendimizle anlaştık.

Elbette her şeyin kendi ince çizgisi ve dengesi vardır. Benim düşüncem, ıstırap ve durumlara bağımlılık getiren vakalarla ilgili. Olaylara objektif bakabilmek için ne zaman uzaklaşmalıyız ya da anlayıp yine de “elimizi ateşe soktuğumuzda”. Bu gibi durumlarda durup kendinizi, neden böyle bir seçim yaptığınızı düşünün.